Karaburun Tuzla Plajı Bisiklet Kampı
BİSİKLET TURLARI,  İZMİR KARABURUN TURU

KARABURUN YARIMADASI SON KAMP: TUZLA KOYU

İzmir Karaburun Bisiklet Turu 4. Gün (Sarpıncık Deniz Feneri – Tuzla Koyu)

Karaburun Yarımadası bisiklet turumuzun dördüncü gününe gözlerimizi Sarpıncık Deniz Feneri’de açıyoruz. İlk üç günkü yazılarımızı henüz okumadıysanız aşağıdaki linklerden önceki günlere ulaşabilirsiniz.


İzmir Karaburun bisiklet turumuzun Balıklıova civarında konakladığımız ilk gün yazımızı İzmir Karaburun Yarımadası: İlk Pedal yazımızı okuyabilir ve hemen ardından 2. gün bisiklet turumuza devam ettiğimiz Dolungaz Koyu: Karaburun’da Saklı Bir Koy yazımıza göz atabilirsiniz. İzmir Karaburun turumuzun Sarpıncık Feneri kısmını anlattığımız İzmir Karaburun: Sarpıncık Feneri yazımızdan sonra bu sayfaya dönebilirsiniz.


Bugün zorlu bir gün olacak. Deniz fenerinden ana yola çıkmamız lazım. Yol biraz kötü… Bir önceki günü okuduysanız tam olarak ne demek istediğimizi daha iyi anlayacaksınız. Yolun bir kısmının kötü olması, aylardan eylül olmasına rağmen havanın sıcak olması ve bisikletlerin de hayli ağır olması bizi biraz zorlayacak. Niyetimiz güneş çok yükselmeden ve sıcak olmadan ana yola ulaşmak. Kahvaltının ardından birkaç kare fotoğraf çekip, çadırı ve eşyaları toplamaya başlıyoruz. Kısa sürede toparlanıp hedeflediğimiz gibi vakitlice yola koyuluyoruz. Yolun bir kısmını sürerek bir kısmını da elimizde gidiyoruz. Bu arada dün köyde teyzelerin söylediği çeşmeyi dönüşte gördük. Fenere inerken gözümüzden kaçmış. Aslında pek de göz önünde diyemeyiz. Fenere inerseniz gözünüz sağdaki çeşmede olsun. Büyük bir ağacın hemen karşısında… Siz yine de su açısından tedarikli gitmeye bakın. 

Saat sabah 10’dan önce ana yola varıyoruz. Bugün yolda pek kayda değer bir şey olmayacak. Kaaburun Yarımadası’nın bu tarafı diğer tarafına göre daha çorak. Anladığımız kadarıyla çok da turistlerin uğrak noktası değil. Yol üzerinde aklımızda olan bir yer var sadece: Sazak Köyü.

Unutulmuş Bir Köy: Sazak

Sazak Köyü, Karaburun Yarımadası’nın batısında, Yunanistan’ın Sakız Adası’nın tam karşısında yer alıyor. Şu anda ölü bir yerleşim olarak geçen Sazak Köyü, eski bir Rum yerleşimi. 20. yy başına kadar Rum Ortodoks köyü olan Sazak Köyü, 1922 yılında terk edilmiş, sonrasında da iskân edilmemiş. Nişanyan Map sitesinde aktarılana göre yerleşiminin özgün adı “Sancak” ancak Rumca telaffuzdan dolayı “Sazak” biçimine dönüşmüş. Sitede yer alan bilgilere göre Patrikhane kaynaklarında Çeşme (Krini) Metropolitliği kayıtlarında yerleşimin adı Sazaki veya Satzaki olarak kayıt edilmiş. 1922 öncesi de 407 Rum vatandaşın köyde yaşadığı belirtiliyor. Bu toprakların birçok yerlisinin vatanından gitmesine ve Türkiye’nin demografik yapısında ciddi değişikliklere yol açan mübadele kararıyla köy 1923 yılında tamamen terk ediliyor. O günden bugüne de sahipsiz bir şekilde bekliyor. Restore edilip, turizme açılacağı söylentileri var. 

Burası Neresi? Sazak…

Karaburun'da terk edilmiş Rum köyü Sazak
Karaburun Yarımadası Sazak Köyü

Biz Sazak Köyü’ne uğramak hedefiyle pedal çevirirken bir yandan da laflıyoruz. Tatlı bir eğimde aşağıya salınırken Yasemin, uzakta sağ tarafımızda bir yerleşim fark etti. “Burası neresi” diye sorunca, buranın Sazak Köyü olduğunu anlamamız uzun sürmüyor. İşin kötü tarafıysa biz sapağı oldukça geçmiştik. Evet, herhangi bir tabela da olmayınca yolu kaçırmıştık. Bisikletlerle bir daha o tatlı inişi, acı bir çıkışa çevirmeli miyiz derken geri dönme kararı aldık. Sapağa geldik… Bizim ağır bisikletler için yol biraz kötü, çakıl dolu. İterek daha düzgün olabilecek bir noktaya çıkarıyoruz bisikletleri ve sonra sürmeye başlıyoruz. Sazak Köyü biraz daha aşağıda kalıyor. Yasemin, artık yorulduğu için devam etmek istemedi. Başka zaman yine uğrarırız diyor. Ben merak ettiğimden biraz daha iniyorum ancak sonra çıkışımın sıkıntılı olacağını ve bize ciddi zaman kaybettireceğini anlayınca uzaktan birkaç kare fotoğraf alıp, dönüyorum. Bir sonraki sefere Sazak Köyü’ne uğramaya karar veriyoruz. 

Ana yola dönüp, Tuzla Koyu’na doğru pedal çevirmeye devam ediyoruz. Başta dediğimiz gibi yarımadanın bu tarafında pek bir şey yok. Bir şey yok derken görsel şölenden bahsetmiyoruz. Bisikletle pedal çevirirken eşsiz manzaralar sunuyor. Birkaç kare fotoğraf ve video aldıktan sonra devam ediyoruz. Yolda maalesef 2021 yılında ülkemizi kavuran yangınların izlerini de görüyoruz. Karaburun’da da geniş bir alan yangından zarar görmüş. Yarımadanın bu tarafında balık çiftliklerinin sayısı fazla. 

İzmir Karaburun Bisiklet Turu Murat
İzmir Karaburun Bisiklet Turu Yasemin
İzmir Karaburun Orman Yangını

Karaburun’da Son Kamp: Tuzla Koyu

Akşam üzerine doğru Tuzla Koyu’na varıyoruz. Ana yoldan harika bir koy gözüküyor. Tam da istediğimiz gibi… Sessiz, sakin ve kimsecikler yok. Hemen koya inip, bisikletlerden iniyoruz ve doğrudan kendimizi denize doğru atıyoruz. Deniz, tabi ki mevsimden dolayı soğuk biraz ama su bir harika. Hem terden ve kirden arınmamızı sağlıyor hem de tüm yorgunluğumuzu atmamızı. 

Karaburun Tuzla Koyu Yoldan Bakış
Karaburun Yarımadası Tuzla Koyu

Denizden sonra çadırımızı kurup yerleşiyoruz. Hava kararmaya yakın bir bot geliyor. Bottan inen iki balıkçı da sağ tarafımıza çadır kuruyor. İlk başta biraz rahatsız oluyoruz. Tuzla Koyu, çok geniş bir koy başka yere de kurabilirlerdi. Belki de bota yakın olmak istediler. Neyse ki saygılı insanlarmış ve müzik, gürültü vs yapmadan biraz takılıp, gidip uyudular. Biz de gece koya gelen tilkilerle biraz oynayıp, uyuyoruz. Fakat öncesinde tilkiler kurcalamasın diye tüm eşyalarımızı ulaşamayacakları şekilde ortadan kaldırıyoruz. 

Karaburun Tuzla Koyu Günbatımı
Karaburun Tuzla Koyu Günbatımı

Yarın son günümüz olacak. Amacımız başlangıç noktasında bıraktığımız aracımıza ulaşmak. Karaburun Yarımadası turumuzun son gününü okumak için tıklayın!

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir