BİSİKLET TURLARI,  BİSİKLETLE ASYA TURU,  İRAN,  SEYAHATNAME

BİSİKLETLE İRAN: BİR TÜRK ŞEHRİ TEBRİZ

Bisikletle Asya kıtasında pedal çevirmeyi 2017’den beri hayal ediyor, son iki senedir de eksik malzemelerimizi tamamlayarak hazırlanıyorduk. Planımız, Mali ve Turgay ile beraber Van’dan pedallamaya başlayarak İran’a girmekti. Ancak her zaman hayatın sürprizleri vardır. Bize de Nisan sonu yaklaşırken hayat sürprizlerini gösterdi. Önce Yasemin’in babasının rahatsızlığı ve hemen arkasından da babaannesinin vefatı bizi sarstı. Yasemin’in doktora savunması da ertelenince Mali ve Turgay önden yola çıktılar. Turgay işten izin almıştı. Bizden önce geri dönecekti. Mali’yle ise 15 Mayıs’ta Tebriz’de buluşmak için sözleştik. Bisikletlerimizi alıp Tebriz’e uçakla gitmeye karar verdik.

Ve o gün geldi… 

Yıllardır hayalini kurduğumuz an gelmişti. Fakat yolculuğa çıkmak için heyecanlanacak vakit ne yazık ki kalmamıştı. Yasemin’in doktora savunması, tura hazırlanma derken, dostlarımızla vedalaşacak zaman bile bulamadık. Ailemizle kısa bir vedalaşmadan sonra yola koyulduk. Yola çıktığımız an ise ailelerimizden ayrılmanın bizi bu kadar sarsacağını tahmin edememiştik. Aslında tahmin edemediğimiz birçok şey vardı. Bisikletle böylesine uzun bir yolculuk nasıl olacaktı? Geçeceğimiz ülkeler, şehirler, tanışacağımız ve karşılaşacağımız insanlar… Hiçbirini tahmin edemiyorduk. Bunu bize yol gösterecekti…

TEBRİZ YOLCULUĞU BAŞLIYOR

İstanbul'dan Tebriz'e uçuyoruz
Tebriz Yolcuları

14 Mayıs Cumartesi akşamı dostumuz Ahmet’in ayarladığı nakliye ile bisikletlerimizi ve çantalarımızı alıp İstanbul Havalimanı’na gittik. Yol boyunca Ahmet’in arkadaşı ile lafladık ancak aklımız hala çıktığımız yolda ve ailelerimizdeydi. Özellikle erken gitmek istedik. Uçağımız 15 Mayıs gecesi saat 01.15’te kalkacaktı; biz ise akşam 20.00’de havalimanındaydık. Burada bizi yine bir sürpriz bekliyordu. Kontuardaki görevli İran’ın PCR istediğini söyledi. Oysa THY böyle bir bilgi bize vermemişti. Pegasus sitesinde de İran’ın PCR istemediğini, 3 aşının yeterli olduğu yazıyordu. Meğer sadece kendi vatandaşları için geçerliymiş. Hızlı bir şekilde kişi başı 250 TL vererek PCR testi yaptırdık.

MERHABA İRAN!

İstanbul’dan 01.15’te kalkan uçağımız, İran saati ile 05.30’da Tebriz’e indi. Tebriz Havalimanı son derece küçük bir havalimanı… Karşılaştırmak gerekirse bir zamanlar Uşak’ta faaliyet gösteren havalimanı gibi diyebiliriz. Anadolu’nun diğer orta ve büyük havalimanları ile karşılaştırılamayacak kadar küçük. Kalabalığı takip edip sıraya giriyoruz. Yine stresliyiz… Aklımıza takılan iki konu var. Bir içeri bizi alacaklar mı diğeri ise bizi aldıktan sonra bisikletleri alacaklar mı? Pasaport polisinin önüne geliyoruz. Pasaportlarımızı inceliyor, sonrasında son derece sıcak kanlı bir şekilde “hoş geldiniz” diyor. Biz de rahatlıyoruz… İlk aşamayı geçmiştik. Şimdi sıra çantalarımıza ve diğer eşyalarımıza geldi. Bisikletleri pek de dikkatli olmayacak bir şekilde bagaj teslim noktasına atıyorlar. Biz de alıp gümrük için x-ray’de bekliyoruz. Yaklaştıkça gümrük memuru ile göz göze gelmeye başlıyoruz. Bir bize bakıyor, bir de bagajlarımıza ve kocaman bisiklet kutularımıza… X-ray cihazına ulaşıyoruz. Tahmin ettiğimiz gibi o bakışmalar boşuna değil. Bisiklet kutularını açmamızı istiyor. “Peki”, deyip açıyoruz. Memur, “Bisikletler yeni” diye tutturmaya başlıyor. “Hayır abicim ne yenisi, çizikleri görmüyor musun?” diyorum. Fiyatını soruyor, birkaç saçma sapan soru daha sorup bizi gönderiyor. Böylece ikinci aşamayı da geçip, görmeyi en çok istediğimiz asıl kişi ile yani Mali ile nihayet kavuşuyoruz. Mali bizi beklerken İran’ın kuzeyini bisikletle turlamış ve bizimle buluşmak üzere yeniden Tebriz’e gelmişti.

Tebriz Havalimanı'nda Mali Bizi Karşılarken

Hasret giderdikten sonra hemen havalimanı dışında iki taksi ile anlaşıp yola koyuluyoruz. İstikamet Omid ve Erfan’ın bisiklet dükkanı. Turgay ve Mali, Tebriz’deyken ikisi ile tanışmıştı. Bisikletlerimizi burada yeniden ayağa kaldıracağız. 

Tebriz Havalimanı şehir merkezine çok yakın, 15-20 dakikada dükkanın önüne geliyoruz. İki taksi için 100.000 tümen ödüyoruz. Yaklaşık 50 Türk Lirası… 

Erfan henüz gelmemişti. Bir süre sonra o da geliyor ve dükkanı açıyor. Ardından da Omid geliyor. Yasemin, Mali ile otele yerleşmek için giderken ben de dükkanda bisikletlerin kurulumuna eşlik ediyorum. Mali dönene kadar bisikletler hazır oluyor. Akşam 16.00’da Erfan ile buluşmak ve şehirde kısa bir bisiklet turu yapmak için sözleşiyoruz. Ardından biz de otelin yolunu tutuyoruz.

TEBRİZ’DE KONAKLAMA

Biz gelmeden önce Turgay ile Mali’nin kaldığı Derya Hostel’e doğru gidiyoruz. Otel, Gülistan Park’ın orada. 

İlk bakışta hostel çok da iyi gibi gelmiyor. Ancak şehirdeki diğer ucuz hostellerle kıyaslayınca gayet iyi durumda. Biz hostelde üç kişilik odada kaldık. Oda ücreti olarak da 260.000 tümen’e yani 130 TL’ye kaldık. Aslında fiyat daha yüksek… Hem Mali ve Turgay’ın daha önce kalmış olmasından hem de Türkiyeli olmamızdan dolayı diğer Avrupalı turistlerden daha uygun fiyata kaldık. Avrupalı turistler çift kişilik odada 11 Euro ödeyerek kalıyordu. 

TEBRİZ’DE İLK PEDALLAMA

Oldukça yorgunuz… Uzun bir süre uyuyoruz. Ardından hazırlanıp, Erfan’ı bekliyoruz. Erfan tam saatinde yani 16.00’da hostelin önüne geldi. Tebriz’deki ilk bisiklet deneyimimiz olacak. Erfan bizi, Şah Gölü denilen bir parka götüreceğini söylüyor. Tabelalarda ismini El-Goli olarak görüyoruz. Ancak Tebriz’de halk arasında Şah Gölü olarak isimlendiriliyor. Erfan’dan ve Tebriz’deki halktan dinlediğimiz kadarıyla buranın ilk zamanlar tarımsal amaçlı bir su kaynağı olduğunu, Kaçar Hanedanlığı döneminde ise yazlık saray olarak kullanıldığını öğreniyoruz. Sarayın, bugünkü parkın merkezinde yer alan havuzun derinliği ise 12 metreymiş. 1979’da İran’daki İslam Devriminden sonra ismi El-Goli olarak değiştirilmiş. Saray kısmı ise bugün restoran olarak hizmet veriyor.

Tebriz Şah Gölünde Bisiklet Turu
Tebriz - Şah Gölü
Tebriz Şah Gölü Parkı
Şah Gölü'ndeki Parktan Göle Bakış

Şah Gölü’ne gidene kadar iki şeyi fark ediyoruz. Birincisi sonraki günlerde daha iyi anlayacağımız İran şoförlerinin delice araç kullandığını… Tebriz’de trafik tam bir kaos; nereden ne çıkacağı, araçların ne zaman ne yapacağı anlaşılmıyor. İstanbul’daki şoförlere bir daha kızmayacağımıza dair söz veriyoruz.

İkinci fark ettiğimiz şey ise hala Türkiye’de olduğumuz… Hani biz İran’a gelmiştik! Herkes Türkçe konuşuyor, her yerde Türkçe şarkılar çalıyor ve Türk bayrağını gören herkes bizi selamlamaya geliyor. Sonraki günlerde çok daha iyi anlayacaktık İran’da Azerbaycan bölgesindeki misafirperverliği ancak bu başka bir yazının konusu olacak. Sadece şunu diyelim; İran’da 40 milyon Türk yaşıyor. Evet, yanlış okumadınız; 40 milyon. Tebriz de bir Türk şehri ve Türkiye’den gelenlere inanılmaz bir ilgi var. Bunları ayrı bir yazıda size anlatacağız. 

20 kilometre sürdürdükten sonra Şah Gölü’ne varıyoruz. Şah Gölü, Tebriz halkı için çok önemli bir mesire yeri. Halk buraya akın ediyor. Havuzun (havuz deyince aklınıza küçük bir şey gelmesin) çevresi çay bahçeleri ile dolu, etrafını yürüyüş yolları çeviriyor. Park alanı ise oldukça büyük… Gölün etrafı dışında biraz daha yükseklere yayılan bir park alanı mevcut. 

Kısaca parkı geziyoruz. Soğuk bir şeyler içip, kaldığımız otele sürüyoruz. Önce Tebriz Köftesi yiyoruz. Tebriz Köftesi’nin içinde et, pirinç, sarı bezelye ve çeşitli baharatlar var. Tadılması gereken bir lezzet ancak biz çok da bayılmadık. Yemek sonrası bisikletlerimizle otele dönerken birden bastıran sağanak yağmur yüzünden de sırılsıklam oluyoruz. 

Artık yarın şehri gezmeye başlayacağız. Hala yol yorgunuyuz, yatar yatmaz da uyuyoruz.

Tebriz Köftesi, Tebriz'in geleneksel yemeğidir.
Tebriz Köftesi

TEBRİZ HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER

Tebriz ile ilgili deneyimlerimize dayanan bilgilerimizi aşağıda sizlerle paylaşıyoruz. Merak ettiğiniz her konu hakkında sorularınızı yoruma yazabilir ya da bizimle sosyal medya hesaplarımız üzerinde iletişime geçebilirsiniz. 

Tebriz, İran’ın Doğu Azerbaycan Eyaleti’nin yönetim merkezi. Azerbaycan ifadesinden de anlaşıldığı gibi bu eyalet ve Tebriz’de yaşayanlar Türk kökenli. 3 milyondan fazla nüfusa sahip Tebriz, İran’ın önemli kentlerinden biri. Nüfus açısından dördüncü, sanayi bakımından ise ikinci büyük şehir. İpek ve Baharat Yolları üzerinde yer aldığı için tarih boyunca daima önemli bir merkez olmuş.

Türkiye’den Tebriz’e ulaşım oldukça kolay. Karayolu ve havayolu ile kolaylıkla Tebriz’e ulaşabilirsiniz. Türk Hava Yolları ve Pegasus’un Tebriz’e doğrudan uçuşları var. Ayrıca Van’dan tren ve otobüs seferleri ile de Tebriz’e ulaşabilirsiniz. 

Tebriz’de rahatlıkla Türkçe konuşabilirsiniz ki zaten halk kendi arasında Türkçe konuşuyor. Ancak resmi kurumlarda Farsça konuşuluyor. İlk geldiğiniz alışmanız zaman alacak. Ancak sabırlı olun ve konuşulan dili anlamaya ve Türkiye Türkçesi ile bağ kurmaya çalışın. Bir süre sonra kolaylıkla anlayabileceksiniz.

TEBRİZ İZLENİMLERİMİZ

Bisikletle gezerken inanılmaz rahatsız edici bir egzos kokusuyla karşılaşmıştık. Bisiklet sürerken aldığımı bu egzos kokusu neyse ki yürüyerek şehri gezerken bizi rahatsız etmiyor. Sabah, Mali ile birlikte şehri biraz turlamaya çıkıyoruz. Dün yorgun ve bisiklet sürerken birçok kaçırdığımız detay artık gözümüzün önünde. İlk düşüncemiz 90’lar Türkiye’sine bir yolculuk yapmış olduğumuz… İslam Cumhuriyeti olduğundan kadınlar saçlarını kapatıyor. Bir kısmı tamamen siyahlar içerisindeyken, özellikle gençler saçlarını biraz örtüyor. Çok çok sert bir İslami yönetim hissetmiyoruz. Bölgenin Türk bölgesi olmasından da kaynaklı olabilir. 

Şehirde yürüyerek kısa bir tur atıyoruz. Mali daha önce gelip gezdiğinden çok detaylı gezmiyoruz. Sonraki günlerde detaylı bir şekilde gezeceğiz. Tüm gün boyunca gezdikten sonra otele dönüyoruz. Otele dönerken de bir kuruyemişçiye uğruyoruz. Sahibi Sait Abi… Dağcı, bir şekilde de Gürkan Genç ile yollarına kesişmiş. Dünya gerçekten çok küçük. 

Mali bazı işlerini halletmek için bir süre Tebriz dışına çıkacak. 4-5 gün sonra döndüğünde bisikletle İran yolculuğumuza başlayacağız. Bu süre boyunca biz de şehri dolaşacağız. 

Tebriz’de bulunduğumuz süre boyunca hat almaya çalıştık. Ancak bir türlü sim kart alamadık. Gittiğimiz telefoncu pasaport üzerinden kontrol edince alamayacağımızı, 72 saatin geçmesi gerektiğini söyledi. Bizce 72 saat geçmişti ancak bekleyin dediler. Alamayınca Omid ellerinde boşta duran bir sim kartı bizi hediye etti. Şimdilik bununla idare edeceğiz. 

Tebriz’de dikkatimizi çeken bir diğer konu ise Türkiye’den alıştığımız A101, BİM, ŞOK gibi marketleri göremememiz. Her tarafta küçük küçük bakkallar var. Oralarda da aradığınız her şeyi bulamıyorsunuz. Daha sonra zincir bir market olan Canbo adında BİM benzeri bir market bulduk. İhtiyacımız olan şeyleri oradan temin edebildik. 

Tebriz kalabalık bir şehir. Dolayısıyla şehirde yoğun bir trafik var. Ancak sadece “kalabalık” kelimesi şehrin trafiğini tanımlamak için yeterli değil. İstanbul’dan gelen bizler için bile kaos diyebiliriz. Şehre bisikletle gelecekseniz mutlaka dikkatli olmalısınız. Burada anahtar nokta ise bisiklette Türk bayrağı olması. Bayrağı gören hem daha fazla ilgi gösteriyor hem de dikkatli oluyor. Bu arada bayrağa “perçem” diyorlar.

TEBRİZ’DE GEZİLECEK ON YER

Tebriz’de 6 gün kaldık. Tebriz’de merkezde görülecek yerler için iki gün ayırmanız yeterli. Ancak Tebriz’i merkez alıp şehrin çevresini de gezecekseniz biraz daha kalabilirsiniz. 

Biz 6 günde belli başlı yerlerini gezip halka iç içe olmaya çalıştık. En çok zamanımızı Tebriz Kapalı Çarşısı’na ayırdık. Şehir merkezinden dışarı çıkma şansımız maalesef olmadı. Bisikletle tura başlayacağımız için de kendimizi çok yormak istemedik. 

Tebriz’deki gezilecek her yere gitmedik. Bu tamamen kendi ilgi alanlarımız ve zamanı kullanma tercihlerimizden kaynaklıydı. Ancak belli başlı yerleri detaylı bir şekilde gezdik. Siz de kendi ilgi alanlarınıza göre gezilecel yerler listesi hazırlayabilirsiniz. Bizim listemiz aşağıda 🙂 

1. TEBRİZ KAPALI ÇARŞISI

Burası Tebriz’de görmeniz gereken ve en çok vakti harcamanız gereken yer. Tebriz Kapalı Çarşısı oldukça büyük… Tahmininiz de ötesinde büyük olduğunu garanti edebiliriz. 2800 dükkana sahip Tebriz Kapalı Çarşısı, dünyanın en büyük kapalı çarşısı. İçerisinde her türlü şey satılıyor. Özellikle İran halılarının satıldığı bölüme mutlaka uğramalısınız. UNESCO tarafından 2010 yılında da Dünya Mirası Listesine alınmış.

2. GÖK MESCİD

Tebriz Gök Mescid

Tebriz’de mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. 1465 yılında Karakoyunlu hükümdarı Cihan Şah tarafından yaptırılan Gök Mescid, Tebriz’in en önemli tarihi yapılarından biri. İçerisindeki mavi çiniler nedeniyle ismini sonuna kadar hak ediyor. Blue Mosque (Mavi Cami) olarak da anılan Gök Mescid’e giriş ücreti 100.000 tümen. Ancak bizden herhangi bir ücret talep edilmediğinden ücretsiz girdik.

3. ALİŞAH ARK

Tebriz’de görülmesi gereken en görkemli yapıların başında geliyor. Devasa boyuttaki bu yapı mutlaka şehir içi gezi rotanızda olmalı. Tebriz şehir merkezindeki bu yapı, İlhanlılar döneminden miras kalmış. 1315 – 1339 yılları arasında inşa edilen yapı aslında tamamlanmaya bir proje. Yıllar içerisinde askeri ve dini amaçlı da kullanılmıştır. 30 m yüksekliğe sahiptir. 

4. ŞAH GÖLÜ (EL GOLİ)

Sah-Golu

Tebrizlilerin buluşma noktası olan Şah Gölü (yeni ismiyle El-Goli) Tebriz’de görülmesi gereken açık alanlardan biri. 12 metre derinliğindeki havuzundan dolayı halk tarafından “göl” olarak anılıyor. Kaçar Hanedanlığı döneminde yazlık saray olarak kullanılan Şah Gölü, 1979 İran İslam Devrimi’nden sonra resmi olarak El-Goli olarak anılmaya başlanmış. Parkın çevresinde çok sayında kafe bulunuyor. Eskiden yazlık saray olan bina ise günümüzde restoran olarak kullanılıyor.

5. AZERBAYCAN MÜZESİ

Tebriz Azerbaycan Müzesi

Müze hem Tebriz’in hem de İran’ın en önemli müzelerinden kabul ediliyor. Aslında bir arkeoloji müzesi… İsminin neden “Azerbaycan” olduğunu merak edebilirsiniz. Tebriz’in de içinde bulunduğu bu bölge Doğu Azerbaycan Eyaleti. Tebriz de bu eyaletin yönetim merkezi.  Bu nedenle müzenin ismi de Azerbaycan Müzesi. 

 

Müze için “mutlaka görmelisiniz” denmişti. Görülmesi gereken bir yer ancak çok da abartılacak bir tarafı yok. Bölgenin ve İran’ın tarihini anlamak için ziyaret etmelisiniz. Güzel bir koleksiyona sahip. 

Müzeye giriş ücreti kişi başı 100.000 tümen (50 TL). Biz yine pazarlık kartımız ve Türkiye’den gelmemizin avantajını kullanarak tek bilete iki kişi girdik.

6. TEBRİZ CUMA CAMİİ

Tebriz Cuma Camii, aslında Tebriz Çarşısı’nın bir parçası. Büyük Selçuklu döneminde yapılan Tebriz Cuma Camiinin sütunlu yapısı son derece etkileyici. Tebriz Çarşısına giderken burayı da es geçmeyin.

7. KADJAR EVİ MÜZESİ

İran’ı yöneten Kaçar Hanedanlığı döneminden izleri sergileyen bir müzeymiş. “Müzeymiş” diyoruz çünkü biz içerisinde giremedik. O sırada müzede gerçekleşen bir etkinlikten dolayı içeri ziyaretçi alınmıyordu. Müzenin çok güzel bir bahçesi var. Orada kısa bir zaman geçirip ayrıldık.

8. ŞAİRLER MEZARLIĞI

Şairler Mezarlığı, dünyada şairler adına düzenlenmiş tek mezarlık alanıymış. Üzerinde daha sonra bir anıt inşa edilmiş. En eski mezarın Esad Tusi’ye ait 1072 yılına tarihlenen bir mezar olduğu belirlenmiş. İran Azeri Türklerinin ünlü şairi Şehriyar da bu mezarlıkta yatıyor.

9. TEBRİZ YANGIN KULESİ

Tebriz Yangın Kulesi, şehri gezerken rotanızın üstüne alabileceğiniz bir yer. 23 metre yüksekliğinde ve 1917 yılında yapılmış. Bugün itfaiye teşkilatı da yine kulenin yanında bulunuyor. Dışarıdan fotoğraflarını çekiyoruz. İçeriden de çekmek için itfaiye güvenliğinden izin istiyoruz. Kulenin arka yüzünün fotoğrafını da izin alıp içeriden çekiyoruz.

10. TEBRİZ SAAT KULESİ & BELEDİYE BİNASI

Tebriz Saat Kulesi

Eskiden Tebriz’in belediye binasıymış. Daha sonra müzeye çevrilmiş. Üst katındaki İran halılarının sergilendiği salon gezmeye değer. Devasa boyuttaki el dokuması İran halıları etkiyeleyici. Binanın üzerinde ayrıca bir saat kulesi de yer alıyor. 

2 Comments

  • resul

    merhaba sevgili eski misafirlerimiz!
    Tebriz yolculuğunuzdan memnun kalmış olmanız, senelerce İstanbulda avrupalı turist gezdiren beni çok mutlu etti. yazınızın tamamını okuyamadım çünkü mesai başlıyor ve daha sonra fırsat bulduğumda okumaya çalışırım. yalnız erfan arkadaşımızın verdiği bilgilerde eksiklik gördüğümü ifade etmeliyim. şahgölünün hikayesi eksik mesela. adının bile neden tabelalarda ve halk arasındaki şeklinin farklı olduğu galiba anlatılmamış. burada erfan arkadaşımızı suçlamaktan ziyade, aslında ne yazık ki çoğu insanımızın da daha yeni yeni öğrenmeye başladığı iki hususu (sadece şah gölü ile ilgili- yazının geri kalanını okuyamadım) yazmak istiyorum.
    1- şah gölü ismindeki şah kelimesinden kasıt ‘akkoyunlu hükümdarı uzun hasan’dır. ancak 1979 yılındaki amerikan tiyatrosuyla (devrim süsü verilen) yönetimi eline alan molla rejimi, adında şah olan tüm adları değiştirdiler. özellikle cadde ve okul adlarındaki çoğu yerde şah adının yerini ‘imam’ aldı. muhammedrıza şah (1941-1979 arasında babasının yerine amerika-ingiliz isteği ve iradesiyle atanan iran şahı) ile hiç bir alakası olmayan bu tarihi yapının (yaklaşık 563 yıllık) adı ise el gölü (ilin gölü- halkın gölü) olarak değiştirildi. buna benzer bir durum da isfahanda vardır ki imam camii diye anılan yer aslında şah abbas (safevi şahı- 400 yıllık) camiidir.
    2- şah gölünün yapımı ise arzettiğim gibi takriben 1460 yılında gerçekleşmiştir. trabzon kralının kızı despina hatun ile evlenen uzun hasan, deniz kıyısında büyümüş eşi Tebrizde sıkılmasın diye şehrin güneydoğusundaki bir tepeye büyükçe bir suni göl yaptırmış, etrafını da suni ormanlık yaptırmış, şahi bina da yaptırmış ki despina hatun canı istediğinde muhafızlar ve nedimelerle belki de kendisiyle birlikte oraya gidip eğilensin vakit geçirsin vs.
    velhasıl kelam, umum halka yasak olan o şahi göl, daha sonra halkın sulama vs. kullanımı için kalmış, günümüzde ise Tebrizin has gezilecek yerlerinin başında gelmektedir.
    size hayatınızda başarılar dilerim.

    • Dünyaperestiz

      Merhaba, verdiğiniz değerli bilgiler için çok teşekkür ederiz. Tebriz’i ve İran’ı çok beğendik. İran seyahatimiz çok eksik kaldı. İleride yeniden gelmek ve İran’ı daha detaylı gezmek istiyoruz. Maalesef blogu güncel tutamadık. Diğer yazılarımızı ekleyemedik henüz. Ancak ileride mutlaka tüm yolculuğumuzun yazıları da sitede yer alacak. Bir kez daha değerli bilgileriniz için çok teşekkür ederiz. Hatta ileride güncellediğimizde sizi de kaynak göstererek yazıda bu bilgilere yer vereceğiz. Çok selamlar.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir